28 Mart 2012 Çarşamba

Ne Kadar İnsanız?

Eminim ki mutlaka görüyorsunuzdur her gün sağda solda gezinen dilencileri. Büyük çoğunluğumuz da umursamadan uzaklaşıyoruzdur. Kimi daha 5 yaşına yeni girmiş, kimi 70 yaşını geçmiş, kimi orta yaşlı, kiminin ayağı yok, kiminin bir kolu. Kimi sağır, kimi dilsiz. Kimi yalancı, kimi de gerçek. Peki hiç birini umursamadan "Yalancı" diyip geçmek ne kadar doğru?

Öncelikle bir ülke düşünelim, mecliste lise mezunları birbirini yumruklarken üniversite mezunları iş bile bulamasın. Ve bu ülkede zamanında okul bile okuyamayan insanlar düşünelim. Çevresinde güvenebileceği kimse olmasın. Yardım etmez miydiniz?

Biz millet olarak hep yardımseverliğimizle övünürüz, ihtiyacı olana yardım etmeyi görev sayarız. Ama gün geçtikçe bu durum değişiyor gibi sanki. İnsanlar en yakın arkadaşlarına bile kazık atabiliyor. Bu yüzden dilencilerin umursanmaması çok garip kaçmıyor olabilir. Kendiniz gibi bir insan olan, yardıma ihtiyaç duyan birine vereceğiniz 50 kuruşun, 1 liranın hesabını yapmak ne kadar doğru? Sen versen o parayı, bir mendil alsan; başkası verse, bir başkası daha verse mesela, o adam veya kadın evine çocuğuna akşam 1 ekmek yedirse, bundan güzel ne olabilir ki? Bir başka insana yardım etmekten daha güzel ne olabilir, daha mutluluk veren ne olabilir, daha insancıl ne olabilir? Sırf bazı şeref yoksunu yalancı insanlar yüzünden yardıma gerçekten ihtiyacı olanları önemsememek ne kadar doğru?

İnsanlara bu konuyu açınca "Yalancı onlar ya hepimizden zenginler" falan diyorlar. Bazıları gerçekten öyle ama bu hepsinin öyle olduğunu göstermez. İnsanın yüzüne yansır her şeyden önce. Yaşlı bir adam, selpak satıyor. Yaşı oldukça ilerlemiş. Yüzüne bakıyorsun, yalvaran bakışlar, gözler dolu dolu. Benden kim bilir kaç yıl daha fazla yaşamış, daha fazla şey görmüş, daha fazla şey hissetmiş, daha çok adaletsizlikle karşılaşmış, daha çok acı çekmiş. O her şeyden ama her şeyden önce bir insan, ondan alacağın bir tane selpak seni ne kadar fakirleştirir ki? Her gün sigaraya, aptal saptal gereksiz eşyalara vereceğin paranın onda yüzde hatta binde birine o adamdan aldığın bir selpak sana ne kadar zarar verebilir? Senin harcarken zerre düşünmediğin 1 liranın o adam için aslında ne kadar değerli olduğunu bir kere olsun düşündün mü hiç? Bana cevap vermene de gerek yok, kendi kendine sor bu soruyu, kendi kendine cevap ver. Kendi vicdanınla yüzleş, varsa. Her gün aç bir insana alacağın bir ekmek sana çok yük geliyorsa, o ekmeği sen alamıyorsan o adamın nasıl alacağını düşün mesela. Sen krallar içinde yaşarken, krallar gibi olmasa da en azından akşam sıcak bir kase çorbanı içerken dışarlarda yaşam mücadelesi verip çöplerde ekmek kırıntısı arayan o adamların halini düşün ya da. Düşün biraz, vicdanınla mücadele et. Yenmeye çalış vicdanını, vermem diye kendi kendini ikna et. Uğraş. Ama yapamazsın, eğer yapabiliyorsan da insanlığından şüphe duyarım senin. Duymayandan da şüphe duyarım. O küçücük çocuk, o sakat insan, o yaşlı kadın elinde bebeği köprü köşelerinde ağlarken sen "Yalancılar" diyip kendini rahatlatabiliyorsan ve sen buna rağmen insansan, ben insan da değilim.

Sen kendini bir kez olsun koydun mu o adamın yerine? 1 gün aç kalsan ertesi gün mızmızlanan sen, hiç koydun mu kendini? 2 gün üst üste aynı yemeği yiyen sen, söyle koydun mu hiç? Kış günü iki dakika tuvalete gidip donan sen, bütün kışı buz gibi havada dışarda sürünerek geçiren insanın yerine koydun mu kendini? Taze ekmek alalım bunu atalım diyen sen, çöplükte sen o ekmeği oraya at diye hayvanlarla beraber bekleyen o insanın yerine kendini hiç koydun mu? O insanın senden neyi eksik, o insan senden daha mı az insan, daha mı az iyi? O adam orda donarak ölürken sana yolda onu gördükçe tiksinme hakkı veren kim? Bak kardeşim, tekrar söylüyorum, sen bu yazıyı okuyorsan ve buna rağmen hala aynıysan, kafanda hala hiç bir şey değişmediyse, buna rağmen insansan, ben insan değilim. Sen eğer insansan, ben insan değilim. Değilim. Sana da, sana o adamdan tiksinme hakkı veren sisteme de, seni o selpağı almaktan alıkoyan beynine de, o adamı senin gibi birinden dilenmek zorunda bırakan adalete de lanet olsun. Sözde hepimiz eşitiz, ama bazılarımız gerçekten de çok daha fazla eşit.

Ve sen kardeşim, içinde hep onlara yardım etme hevesi taşıyan, bunu çok isteyen ama yapamayan, ileride param olursa elimden geldiğince çok insana yardım edeceğim diyen, işte sen de en azından bir gülümse bu insanlara. Sevgini göster, umutla bak. Eminim ki mutlu edecektir onları, mutluluk karın doyurmuyor belki ama, en azından insan olduklarını hissettir onlara. Biliyorum ki bunu seve seve yapacaksın.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder