13 Ağustos 2012 Pazartesi

Dream Team 2: 2012 Londra Olimpiyatları

Bir olimpiyat maratonunu daha dün itibariyle geride bıraktık. Bir çok branşta inanılmaz performanslar, olimpiyat ve dünya rekorları, kazanan ve kaybeden favoriler gördük. Yeri geldi tüm dünya ile aynı anda aynı yarışı izledik, yeri geldi "Benim dışında şu an bu yarışı izleyen var mıdır lan acaba?" dedik. Sonuç olarak genel kanıya bakılırsa eğlendik.

Biz işin basketbol kısmına bir göz atalım. Bu olimpiyatlara girerken hiç kimsenin basketbolda altın madalyanın kime gideceği konusunda bir kuşkusu yoktu. Dünyada basketbolun başkenti olan Amerika olimpiyatlara rüya bir kadroyla geliyor, otoriteler başta olmak üzere tüm dünya 92' Rüya Takımı'nı anımsıyordu. O takım olimpiyatları yerle bir etmiş, adeta tarihin en büyük hezimetini yaşatmıştı dünyaya. Bu takımın da pek eksik bir tarafı kalmayacağını düşünüyordu herkes, iki takım arasında da atışmalar yaşanıyordu sürekli. "Biz onları yeneriz, rüya görmesinler" gibi gibi. Bu yazıda Amerika'nın bu olimpiyatlardaki rekorlarına değineceğim ancak önce kısa kısa cümlelerle yaptıkları maçlara bakalım.


İlk maçı Fransa karşısında 98-71lik bir skorla çok rahat geçti Amerika. Çok iyi bir performanstı fakat herkes daha iyisinin olabileceğinin farkındaydı yine de.

Daha sonra Tunus karşısına çıktı Amerika. Herkes farkın 40ı geçip geçmeyeceğini konuşuyordu, durumu özetlemek için gösterilebilecek en büyük kanıt da bu sanırım. Nitekim Amerika 110-63 ile 47 farklı bir galibiyet daha elde ederek izleyenlere rüya takımın devamını göstermeyi başarıyordu.

Gruptaki 3. maçta ise bir tarihe imza atılıyordu. Nijerya karşısında 156-73lük üstünlük kuran Amerika 83 farka ulaşarak olimpiyat rekorunu kırıyordu. Bu galibiyetle de "rüya takımdan iyiler" diyenlerin sayısı iyice artıyordu.

Grubun 4. maçında biraz rehavet, biraz da güçlü Litvanya ekolü Amerikan'ların ayağının biraz da olsa yere basmasını sağlıyordu, oldukça zorlanan Amerika 99-94le sahadan galip ayrılıyordu.

Grubun 5. ve son maçında Arjantın'le oynayan Amerika Ginobili'nin tüm çabalarına rağmen yine çok rahat bir galibiyet elde ediyordu, 97-126. Artık sıra eleme maçlarına gelmişti.


Çeyrek finallerde Avustralya ile oynayan Amerika için maç beklenildiği gibi kolay geçiyordu, 119-86.

Yarıfinalde bir kez daha Arjantin'i konuk eden Amerika yine rahat bir maç çıkarıyor, 109-83 kazanarak finalde İspanya'yı beklemeye geçiyordu.

Final beklenildiğinden zor geçiyordu, Amerika'ya her zaman ters gelen İspanya bu sefer de oldukça zorluyordu, sonuna kadar başa baş bir maç götürmelerine rağmen altını 107-100 yenilerek kaptırıyorlardı. Böylece Amerika zor da olsa altını almayı başardı ve tüm dünyanın beklenildiği gibi basketbol erkekler branşı tamamlandı.


Şimdi geçelim rekorlarına:

*** Amerika olimpiyatlar basketbol erkek branşında 14. kez altın madalya almayı başardı.

*** Amerika milli basketbol takımı olimpiyatlarda üst üste 17. galibiyetini almayı başardı.

*** Amerika milli basketbol takımı üst üste 50. kez maç kazandı.

*** Kevin Durant ülkesi adına olimpiyat finali maçında en çok sayı atan oyuncu oldu (30)

*** Kevin Durant Amerika Basketbol Milli takımı tarihinde olimpiyatlarda 30+ sayı atan 5. oyuncu oldu; diğerleri Adrian Dantley (30, 1976), Charles Barkley (30, 1992), Stephon Marbury (31, 2004) ve Carmelo Anthony (37, 2012).

*** Kevin Durant Amerika Basketbol milli takımı tarihinde bir olimpiyatta en çok sayı atan oyuncu olmayı başardı (156 sayı). Eski rekor 1968 Olimpiyatlarında 145 sayı atan Spencer Haywood'a aitti.


*** Kevin Durant bu olimpiyatların tüm ülkeler alanında da en çok sayı atan oyuncusu olmayı başardı. Arkasından 155 ile Manu Ginobili ve 153 ile Pau Gasol geliyordu.

*** Kevin Durant ülkesi adına bir olimpiyatta en çok üçlük atan oyuncu olmayı da başardı, 34 üçlük ile. Eski rekor 17şer üçlükle Reggie Miller (1996) ve Kobe Bryant'a aitti (2008)

*** Amerika erkek basketbol takımı bu olimpiyatlarda maç başına 16 üçlük atarken diğer hiç bir takım bu alanda çift haneli istatistiğe ulaşamadı.

*** Lebron James olimpiyat kariyerinde 273. sayısına ulaştı ve bu alanda ülkesi adına 2. sıraya yerleşti, rekor 280 ile David Robinson'da.

*** Lebron James Michael Jordan (1992) ile birlikte aynı sene hem olimpiyat altını, hem NBA şampiyonluğu, hem de NBA MVP'liği kazanan 2. oyuncu oldu.

*** 1992 Rüya Takım'ı maç başına 117.3 sayı atmış ve yaklaşık 44 sayı fark ortalamasıyla oynamıştı, 2012 Amerika takımı ise 115.5 sayı attı ve 32 sayı ortalamasıyla oynadı.

*** 1992 Rüya Takımı 8 maçında da çift haneli farkla ulaşırken 2012 takımı 2 maçta 10+ fark atamadı.

Özetle, ikinci bir Dream Team kasırgası daha geçirdi dünya. Gerçekten inanılmaz oynadılar, güzel de bir final maçı seyrettirdiler İspanya ile birlikte. Artık yavaş yavaş NBA'i beklemeye geçiyoruz.

Blog yazarına ulaşmak için " http://twitter.com/#!/eraykskci "  adresini takip edebilirsiniz.

Gün içerisinde sorularınızı ve önerilerinizi bu twitter adresinden bana ulaştırabilirsiniz. Herkese iyi günler.
 
 

4 yorum:

  1. Sonunda usta yazmaya başladın ne zaman aktifleşecek blog

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tatildeydim bugün dönüş yaptım, sezon başlangıcına doğru iyice sıklaştırmayı planlıyorum yazıları. Böyle desteklerinizi gördükçe yazasım geliyor zaten, senin aracılığınla herkese teşekkür etmiş olayım buradan.

      Sil
  2. Rica Ederim yazılarını dört gözle bekliyorum(Bütün yaz da bekledim) gördüğüm en iyi nba blogcususun belirtmeden etmeyeyim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten çok teşekkürler, zaman buldukça yazacağım yine. Benden iyileri de mutlaka vardır ben öyle düşünüyorum, en iyi olduğumuzu düşündüğümüz an kaybedenlerden oluruz gibime geliyor, sürekli daha iyi olmaya çabalamak gerek.

      Sil