1 Ekim 2012 Pazartesi

Büyük Kaptan'a Mektup

"Biraz sonra uçağa bineceğim. O dakikadan sonra, Brezilya size uzak, Türkiye bana yakın olacak. Evet, birazdan peronda yavaş adımlarla yürüyeceğim. Önce arkama bakmak istemeyeceğim, gözlerimle savaşacağım. Çok kısa sürecek. İlk adımda yenileceğim. Başımı arkaya çevirdiğimde milyonları görmek, milyonlarca sevgiyi bırakıp gitmek zor olacak, olmalı.

Dianne’ya sesleneceğim çok kısık sesle. ‘Bak diyeceğim, bak neleri bırakıyoruz…’ Dianne’a gülümseyecek bana. Sıcak bir öpücük kondurabilir o anda, belki hiçbir şey yapmaz. Öylece beklerim ben yine. Bu aşkı ona söylemezsem, buradan nasıl giderim. Sonra kızlarımı kucağıma alacağım, bavulumu bırakıp. Onlar ağlayacaklar. Seviyorlarsa babamı bu kadar, neden gidiyoruz? diyecekler… Susacağız eşimle. Cevap veremeyeceğiz. Kızacağız kendimize.


Bir el yükselecek başımdan yukarı. Hüzün kokacak baştan sonra. O el hiç inmek istemeyecek. Hep veda sürsün, gitmek anlamını yitirsin ve unutalım bu terkedişi dileyecek. Arkamı o bayrağa dönmek olacak en zoru. Eli yere indirdiğimde, hızlıca hareket etmeliyim. Birkaç saniye daha beklersem, önce kızlarımı salacağım geriye. Sonra biz yürüyeceğiz Fenerbahçe’ye… İçimden sayacağım tek tek. Ve o anda ayaklarımı çok şık bir hareketle uçağa doğru çevireceğim. Dayanamacağım. Çökmek isteyecek dizlerim. Karıma tutunacağım, kızlarıma dua edeceğim…


Arkadaki şarkıları bırakmak en zoru, en acı vereni bu olacak. Duymak isteyip, bekleyemeyeceğim mesela. Her haftasonu sevemeyeceğim tekrardan. Şükrü Saraçoğlunda gol sevinci yaşamaktan öte, bir taraftarı dünyanın en mutlu insanı yapamayacağım… Üzülüyorum. Kapılar açılacak birazdan. Beklemekte fayda var az daha.


Birkaç sene kaldı bu sahneyi yaşatmaya size. Duygularımı tahmin edemezsin büyük Fenerbahçe taraftarı. Sizden ayrılmayı düşünmek, aile fertlerinden birini kaybetmek gibi olacak, olmalı.

Ama daha var, o şık hareketi yapmaya daha süre, o ellerin kaldıracağı kupalar var...

ALEX DE SOUZA
"


Sen yazdın bunu bize kaptan. Kupalar kaldıracağız dedin, bir kaç sene daha var dedin, hazırlamaya çalıştın bizi kaptan. Hazırlanamadık biz, hazırlanamadın, hazırlatmadılar bizi kaptan. Ayrılık zamansız geldi kaptan.

Küçükken ağlardım ben, hasta olduğumda. Geçmeyecek gibi gelirdi hiç çünkü, geçmezdi de. Sabah uyandığımda hasta olduğumu farkedersem ağlardım, gün içinde geçmezdi çünkü. Uyurken geçerdi sadece o hastalıklar hep, yatardım yine bir ümitle. Uyanırdım, yine geçmezdi. Ağlardım. Yine geçmeyecek kaptan, yarın uyandığımızda sen yine olmayacaksın burada. Bundan sonra  hiç olmayacaksın. Kaptan'ım... Ağlardım, ağlıyorum.

Küçükken ağlardım ben kaptanım, çaresiz kaldığımda. Babam bir şeyi yasaklardı, elimden bir şey gelmezdi. Çaresizliğime ağlardım. Bağırıp çağıramazdım da. Sessizliğime ağlardım. Bugün de seni yasakladılar bize kaptan, seni izleme şerefini yasakladılar bize mabedimizde kaptan. Yine bir şey gelmiyor elden, yine ağlıyorum kaptan. Ağlardım, yine ağlıyorum.

Küçükken ağlardım ben kaptan, yenildiğimiz her maçtan sonra. Ertesi gün okulda dalga geçeceklerdi çünkü kaptan. Bir maç iki maç yenilmek koymazdı da, başkasının diline düşmek zordu kaptan. Kazanılan her maçtan sonra nasıl çocuk gibi seviniyorsam, kaybettiğimiz her maçtan sonra da çocuk gibi ağlardım kaptan. Fenerbahçe her şeydi çünkü, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu'ydu, Fenerbahçe bilet kuyruğuydu, Fenerbahçe yağmurluklarımızdı bazen, atkılarımızdı, Kadıköy'dü Fenerbahçe, ne mutlu seni sevene'ydi. Göz yaşıydı Fenerbahçe; ağlarken de, gülerken de. Bazen Ortega'ydı Fenerbahçe, bazen Abdullah'tı, bazen Tuncay'dı, Semih'ti, Lugano'ydu Fenerbahçe. Ama en çok da Alex'ti Fenerbahçe kaptan. Bazen frikiklerinde tutulan nefesti Fenerbahçe, attığın her arapastan sonra "Yok artık"tı. Alex sahanın içinde koşan Felipe'ydi bazen Kaptan'ım, İstiklal Marşı'nı okuyan kızlarındı. "Alex bugün sallar 2 tane"ydi bazen Fenerbahçe, "Galatasaraylıyım/Beşiktaşlıyım ama büyük adam bu Alex"ti bazen. "Fener'den nefret ederim ama Alex başka"ydı Fenerbahçe.

Bizi çekemediler kaptanım, olmadı. 8 yıl verdiğin emekleri biz böyle ödedik kaptanım. Heykelini diktik, 2 hafta sonra paf takıma yolladık seni kaptanım. Biz senin değerini bilemedik, ama bil ki bir kez daha Saracoğlu'nda golüne sevinmek için dünyayı yakardık be kaptan. Ah be kaptanım, böyle olmamalıydı. Ama unutmayız biz bunu kaptan. Bu burda bitmez kaptan, bu yapılanların farkındayız. Susmayız biz kaptan, layık olacağız sana. Her bir golüne layık olacağız, her bir asistine. Kucakladığın, kucaklattığın, sevindiğin, sevindirdiğin her bir kupaya layık olacağız kaptan. 


Galatasaraylısı veya Beşiktaşlısı, üç büyük takım tarafından da sevilen bir adamdın sen kaptan. Üç takımı geçtim, 18 takımı geçtim, tüm ülke tarafından sevilen bir adamdın sen. Sen bizden biriydin kaptan, sen bizle üzülendin, bizle sevinendin kaptan. Biz alışık değiliz bunlara kaptan, ama biz bizi seveni böyle yolluyoruz kaptan. Biz "Gerekirse bedava oynarım" diyenleri değil, ilk fırsatta parasını alıp kaçmaya çalışanlara tapıyoruz kaptan. Biz oyununa bakan adama değil, taraftara oynayan adama tapıyoruz kaptan. Ama bugün biz de susmuyoruz kaptan, bugün bitti o devir. Bugün Fenerbahçe'nin birin ikinin değil, 25 milyonun olduğunu gösteriyoruz kaptan. Gösteriyoruz, göstereceğiz de. Bugün seni bu hale düşürenleri rahat uyutmayız biz kaptan. Karşısına dikiliriz biz, belki sen bunu da istemezsin ama yapacağız kaptan. 3 Temmuz'da yıkılmayan susmayan biz, 1 Ekim'de de susmayız, unutmayız bugünü kaptan.

Sen çocukluğumdun benim kaptan, senle büyüdüm. Senle büyüdük. Lefter'i vardı büyüklerimizin, izleyemedik biz. Rıdvan'ı vardı onların, izleyemedik. Ama başımız dik, Alex'imiz vardı bizim de. İleride çocuklarımıza torunlarımıza Lefter Rıdvan dedikten sonra, Alex de diyebileceğiz biz kaptan. Hem de izledik diyebileceğimiz, efsanemizdi o bizim diyebileceğimiz. Mahalle arasındaki maçlarda "Alex benim sen başkası ol" diye tartıştığımız adamdı o diyebileceğiz biz çocuklarımıza kaptan. Sen bizim için asla sadece bir oyuncu olmadın kaptan, sen bizim için adam gibi adam oldun. Sen bizim için idol oldun, kaptan oldun, Fenerbahçe oldun. Her maç öncesi "Alex'imiz var" oldun, "Alex'e dikkat etmeliyiz onu durdurursak yeneriz bunları" oldun. "Yine durduramadık bu adamı" oldun. Sen asla sadece bir oyuncu değildin kaptan, olamazdın da. Olmadın da.

Özür dileriz be kaptanım, böyle olmamalıydı. 8 yılın ödülü bu olmamalıydı. Bugün sen gittin ya kaptanım, Fenerbahçe belki hala Fenerbahçe kalacak. Ama asla benim çocukluğumdaki "Fenerbahçe" olmayacak, eksik kalacak bir taraf hep be kaptanım. "Öyle olmasın ben sadece futbolcu" dediğini der gibi oluyorum kaptanım, o hayranlık duyduğun milletin diliyle konuşmaya çalıştığını duyar gibi oluyorum, ama elimde değil kaptan. Aşık olduğum kulübün kaptanıydın sen kaptan, efsanemdin, efsanemizdin kaptan. Kusura bakma ama bir tarafım eksik kalacak hep kaptan. O havaalanından el sallayıp giderken mektubun gelecek aklıma kaptanım, bu yapılanlar gelecek aklıma. Ağlayacağım kaptanım, aynı küçük çocuklar gibi. Üstümde Fenerbahçe formamla, yenildiğimiz maçlardan sonra stattan çıkarken yaptığım gibi, efsanemin gidişine ağlayacağım. Seni izlediğim için gururlanacağım, izleyemeyeceğim için de ağlayacağım kaptan.

Bunu da ekleyeyim kaptanım, adamlığın kitabını yazan sen önsöz yaparsın belki kaptanım.

"Bir Galatasaraylı Alex de Souza'yı neden sever?"

+ Diğer takım arkadaşları gibi oyunu soğutmak yada çirkeflik yapmak yerine oyununu oynamaya çalıştığı için sever.


+ Takım arkadaşları attığı gole tahrik edici sevinçler yaparken, fazla gol atmasına rağmen gol sevinçlerini adam akıllı yaşadığı için sever.


+ Twitter'da kendisine sorulan sorulara, sempatik cevaplar ve tweetler attığı için sever.


+ Şehitlerimizin acısına ortak olduğu için ve buna özen gösteren ender futbolculardan biri olduğu için sever.


+ Müslüman bir ülkede Kur'an-ı Kerim okuduğu ve ailesi ile birlikte Türklere önem verip Türk hissettiği için sever.


+ Heykeli açıldığı gün "Ben bu takımın sadece bir küçük parçasıyım" diyip, göz yaşı döktüğü için sever.


NOT: Galatasaraylı taraftarlar, rakip futbolcularının "adam" olanını sever, Alex bunun ender ve en iyi örneklerinden biriydi, yolu açık olsun.
"



Kaptan'ım, son bir şey. Seni hiç bir zaman unutmayacağım, unutmayacağız. Kaptan'ım, yolun açık olsun.

1 yorum:

  1. zaten içim parça parçaydı...naptın yaaa mahvettin beni

    YanıtlaSil