6 Ağustos 2013 Salı

İstek Üzerine Iron Maiden'a Başlangıç Önerileri

Soru: "Ben dream tv haftasonuyla iron maidenla tanıştım diyebilirim ve iki gün boyunca beni ekranın karşısına çivilediler. Aşırı sevdim. Yalnız youtube'a iron maiden yazıp ilk çıkan 3-5 şarkılarıyla tanımak istemiyorum onları. Hangi albümden, şarkıdan dinlemeye başlamalıyım?"

Cevap: Seve seve önereyim, önerdiğim şarkılar genelde Maiden’ın son halini aldığı kadrodan olacak, 2000 sonrası yani. Eski Maiden zamanlarından da öneririm, çok severim o hallerini ama Maiden’ın ilk zamanlarından daha iyi bir grup varsa şu dünyada, o da Maiden’ın 2000 sonrası halidir. Başlıyorum, umarım seversin:

***The Nomad: Özellikle şarkının ortalarında (4:30larda başlayan) mükemmel ötesi bir bölüm var 3 dakika kadar süren, kesinlikle dinlenmeli. (Brave New World albümünden, çok güzel albümdür, 2000 yılında yayınlandı)

***Blood Brothers: Baştan sona bir şaheserdir kendisi, büyük ihtimalle de dinlemişsindir. Sololar mükemmel, şarkının başından itibaren her saniye bir öncekinden daha iyi, 3. dakika civarlarından sonrası zaten cennet gibi. (Brave New World albümünden yine)

***Brave New World: Albümle aynı isme sahip şarkı bu da, albümün ne kadar iyi olduğunu kanıtlıyor 3 tane kapı gibi şarkının olması. Baştan sona muhteşem yine.

***Dance Of Death: Bu şarkı da içinde bulunduğu albümle aynı isimde, Brave New World albümünden sonra yayınlanan albüm bu. O albüme göre daha kötü buluyorum ben bu albümü, ama bu şarkı bile albümün güzel sayılmasına yeter de artar. Sözleri olsun, Bruce’un iniş çıkışları olsun, gitarların uyumu olsun, inanılmaz. (2003’te yayınlandı albüm)

***For The Greater God Of Good: Bu şarkı da Dance Of Death’ten sorna yayınlanan albüme ait. Bu albüm için de “Maiden’ın en mükemmel albümüdür" diyemem, ama sonuçta Maiden albümüdür, seven insan için her şarkı bulunmaz nimet. Albümde en öne çıkan şarkılardan biri bu bana kalırsa, uzun baya ki ben uzun Maiden şarkılarına hastayım. Olur da canını sıkarsa şarkı dinlemeyi bırakma, en azından diğer şarkılara geç ve sonuna kadar dinlemeye çalış. Çünkü altın vuruşu genelde şarkının ortalarında ve sonlarında yapıyorlar. (A Matter Of Life And Death albümünden, 2006 yılı)

***Satellite 15…The Final Frontier: Maiden’ın yayınlanan en son albümünden bir şarkı, ayrıca A Matter Of Life And Death albümünden sonraki albüm oluyor bu. Youtube’a yazarsan şarkıyı büyük ihtimalle 4-5 dakikalık bir video gelecek, ama şarkının aslı 8:40 dakika sürüyor. Giriş bölümü atılmış o videoda yani, ki bence çok güzel bir bölüm. Üstelik giriş bölümü bitip şarkıya girdiğinde inanılmaz zevk alıyor insan, dinlemelisin. (The Final Frontier albümünden, 2010)

***Mother Of Mercy: Bu şarkı her ne kadar Maiden klasikleri arasına giremeyecekmiş görünse de benim için yeri ayrı, çünkü albümü ilk dinlediğimde ilgimi çeken 2 şarkıdan biri buydu. Genele bakılınca çok ön plana çıkarılmamış bir şarkı oldu, belki senin de hoşuna gitmez ama benim için yeri ayrıdır. Güzel şarkıdır kanımca. (The Final Frontier yine)

***Coming Home: Bu da albümü ilk dinlediğimde ilgimi en çok çeken 2. şarkı. Özellikle girişinden itibaren tutuldum şarkıyı, sözlerini anında ezberledim, günlerce kendi kendime söyledim. Yeri her zaman ayrı olacak benim için, baterist Nicko’nun zillerde her zamanki gibi süper performansı da şarkı boyunca kendini belli ediyor. (The Final Frontier)

***Starblind: Sözler, sözler, sözler. Bu şarkının sözlerine kesinlikle bakmalısın, İngilizce’n çok iyi değilse Türkçe’sinden bak ama tavsiyem şarkının kendi dilinde bakmandır. Müzikalitesine denebilecek hiç bir şey yok şarkının, aşmış gitmiş zaten ama sözler çok ayrı bu şarkıda. Çok vurucu yerler var, öyle kolay kolay anlaşılmayan üstünde düşünülmesi gereken sözler. Mükemmel ötesi. Şaheser bence. (The Final Frontier)
Buraya kadar olan bölüm Maiden’ın 2000 sonrası albümlerindendi, daha bir çok şarkı önerebilirim ama bunlar ilk dinlemen gereken şarkılar, iyice bağlanman için yani. Şimdi eski dönemlerine geçmeden önce çok çok az duyulan bir şarkısıyla devam edeyim;

***Nodding Donkey Blues: İsminden de anlaşıldığı gibi Blues şarkısı kendisi, bu da Maiden üyelerinin ne kadar çok yönlü olduğunu gösteriyor bence. Heavy metal’in şahı olan bir grup için Blues tarzında da bu kadar mükemmel bir şarkı yapmak süper bir olay.

Şimdi 2000 öncesi dönemler, buradaki şarkıları kısa yazıp geçicem:

***Lightning Strikes Twice (Virtual XI albümü, 1998) (Bu albümde vokal farklı bir sanatçı, Bruce Dickinson değil)

***Don’t Look To The Eyes Of A Stranger (Virtual XI albümü) (Nakaratı hep aynı, belki sıkabilir ama dinlemeye değer yine de, severim ben)

***The Aftermath: (X Factor albümü, 1995) (Bir çok kişiye ve bana göre Maiden’ın en kötü albümü bu, buradan da bir şarkı yazmış olayım dedim yine de, vokaller bu albümde de Bruce Dickinson’ın değil. Albüm diğer Maiden albümleri arasında en kötüsü bence ama yine de başka bir grup yapmış olsa en iyi albümleri arasına girerdi. Yani kötü olan aslında albüm değil, Maiden’ın kalitesi fazla. Sonuç olarak şarkı hoşuna gitmeyebilir, sıkıntı değil)

***Wasting Love (Fear Of The Dark albümü, 1992) (Büyük ihtimalle dinledin bu şarkıyı, dinlemediysen de şimdi dinlemiş ol. Çok güzel, çok yumuşak bir soundlu, yürekleri dağlayan bir şarkı :D)

***Afraid To Shoot A Stranger (Fear Of The Dark albümü) (2:45’e kadar sıkabilir, sonrası çok iyi ama dayan ve dinle)

***Seventh Son Of A Seventh Son (Albüm de şarkıyla aynı isimde, 1988) (Şarkı baştan sona adeta müzikal gibi gidiyor, hele canlı konserlerde interlude kısmı adeta ayin gibi, inanılmaz. Yine de yeni başladığın için ilgini çekmeyebilir, bilemiyorum)

***The Prisoner (The Number Of The Beast albümü, 1982) (Bir Maiden klasiği… Solosu fazla iyi özellikle, ve sözleri tabi ki)

***Prowler (Iron Maiden albümü, 1980) (Iron Maiden’ın ilk şarkısı, efsanenin başlangıcı. Daha mükemmel başlanılamazdı, vokaller Bruce Dickinson’ın değil bu albümde)

***Stranger World (Iron Maiden albümü) (Slow, mükemmel, çok söze gerek yok)

Not: Killers (1981), Piece Of Mind (1983), Powerslave (1984) ve Somewhere In Time (1986) albümleri dışındaki tüm albümlerden en az bir şarkı yazdım buraya.

Not2: Bu şarkılar dışında Maiden’ın daha onlarca mükemmel şarkısı var, dediğim gibi bunlar sadece başlangıç için, ve tamamen benim kendi zevklerime göre hepsi.

Not3: Fear Of The Dark, Hallowed Be Thy Name, The Trooper, Wasted Years, Aces High, Running Free, Phantom Of The Opera, The Number Of The Beast, Run To The Hills, Alexander The Great, The Thin Line Between Love And Hate, 2 Minutes To Midnight gibi en çok bilinen veya genel kitle tarafından en çok sevilen şarkıları yazmadım. Youtube’dan bir şekilde ulaşmışsındır diye, eğer ulaşmadıkların varsa bu yazdığım sırayla dinlersin bunları da. Umarım Maiden en sevdiğin 2-3 gruptan biri olur.

3 Ağustos 2013 Cumartesi

Yargılar

Dünyanın en yaralayıcı olabilecek kavramlarındandır yargılar. Kimi zaman bir o kadar da gereksiz olurlar, anlamsızlıkları yetmiyormuş gibi.

Her insanın dilediği gibi yaşama hakkı vardır. Dilediği gibi yeme, dilediği gibi giyinme, dilediği yeri gezme, dilediği şekilde eğlenme, dilediği kişiyle sevişme, dilediği şekilde gülme, dilediği şeyi izleme, dilediği şeyi düşünme, dilediği şeyi yazma, dilediği şeyi çizme hakkı vardır. Bunların hepsinin sınırları belli olmakla beraber, (ki bu sınır yaptıklarının veya düşündüklerinin başka bir insanın özgürlük alanını herhangi bir şekilde kısıtlamaması veya özgürlük alanına hakaret içermemesi oluyor) herkesin bu sınırlar içerisinde yaşama hakkı sonuna kadar var.

Toplumsal bir yaşam içerisindeyiz hepimiz, kabul. Herkes herkesin yaptıklarından hoşnut da olmayabilir, bu da kabul. Yine de bu size hoşlanmadığınız insanı sizin özgürlüğünüze zarar vermediği bir durumda yargılama hakkını vermez. Sırf size ters gelen bir davranış veya düşünce içinde olması yüzünden insanları küçümseyemezsiniz. Sırf sizin değer yargılarınıza, zevklerinize, beğenilerinize, tarzlarınıza veya düşüncelerinize; kısacası kalıplarınıza uymuyor diye insanları aşağılayamazsınız. Hoşlanmazsınız, bu olabilir, hakkınızdır; ama kendi içinizde kalır bu. Hiçbir şekilde iletişim kurmazsınız, iletişim kurmak istemediğinizi de gerekirse o insana açıklarsınız. Ama küçümsemek, gerek başka insanların içinde gerekse de kendi aranızdayken, yapılabilecek en yanlış davranış. Özellikle de dış görünüşü nedeniyle küçümsemek.

"Seksli tweet atan erkek abaza, kız ise orospudur"
"Rap/metal/pop dinleyen insan zevksizdir, gerizekalıdır"
"1.65ten kısa olan kız iddia oranıdır, olmasa da olurdur"
"Sixpacki olmayan erkek erkek değildir"
"Kilolu kız kum torbasıdır, iğrençtir"
"Vermeyen kız kezbandır, veren ise kaşar"

Açık ve net söylemek gerekirse, bu düşünceleri savunan tüm insanlar gerizekalıdır, küçümsenmeyi hakediyordur, aşağılıktır ve insan yerine bile konulmamalıdır. Başkalarının özgürlüklerine saygısı olmayan, sürekli bir şekilde özgürlük alanlarını kısıtlamaya ve herkesin eşit olması gerektiği bu hayatta sırf kendince kusur olarak gördüğü özellikleri yüzünden insanları aşağılayan birinin saygı görmemesi gerekir. Bu dünyada nefes alan her insan eşittir, dilediği gibi yaşayabilir. Sırf size veya çoğu kişiye göre çirkin diye bir insanı küçümsemek her yönüyle adi bir davranıştır, o kişiye saygısızlıktır. Her insan kendi başına bir değerdir, her insanın bir konuda sizden iyi olduğu bir konu da vardır. Her insanın size katacak bir şeyi, her insanın bakış açınızı değiştirecek düşünceleri, her insanın sizi güldürebilecek veya sizi mutlu edebilecek esprileri vardır. Her insanın size destek olabilecek cümleleri, her insanın sizi güçlendirebilecek sözleri, her insanın size bir adım daha attırabilecek düşleri vardır. Her insanın bir değeri vardır, her insanın. 

Küçümsemelerin en kötüsü de, ki her türlüsü yeterince kötüdür, size değer veren insanları küçük görmektir. Sizi önemseyen bir insanı herhangi bir nedenle küçük görmek, önemsememek, hoşlanmıyor olsanız bile ona saygı dahi duymamak yapılabilecek davranışların en kötüsüdür. Her şeyden önce bir insan olduğunu unutmak o karşınızdakinin, en kötüsü. Bir insan, bir değer, başlı başına bir değer, size önem veriyor ve karşılığında sunduğunuz şey küçümsemek, umursamamak. Ki bu dünyada bir insanın kazanabileceği en büyük şeydir başka bir insanın saygı veya sevgisi bana kalırsa.  Sizi önemseyen her insan mutluluk kaynağıdır, övünç kaynağıdır. Sizi önemseyen her insan saygı duyulasıdır, hoşnut olmasanız bile saygı duyulasıdır. Size duygularını gösteren, düşüncelerinizi dinleyen ve hatta uygulayan insanları önemseyin. Nasıl göründüklerine bakmadan yapın bunu. Sırf biraz kısa, sırf biraz kilolu olduğu için kazanabileceğiniz bu en büyük şeyi kendinizden uzaklaştırmayın, size saygı duyan tek bir insanı bile kırmayın, kendinizden nefret ettirmeyin.

Hayat yargısız çok daha güzel, hayat dış görünüşlerden önce iç dünyalara açıldığınızda güzel, hayat küçümsemeyince güzel. Hayat insanları sevmeyi öğrendikçe, hayat insanların fikirlerini vücudundan daha çok sevdiğinizde güzel. Hayat birilerine değer verdikçe, onlara saygı gösterdikçe, onları dinledikçe güzel. 

Emin olun insanları küçümsemek onları değil sizi değersizleştirir, en azından benim gözümde.